İçeriğe geç

Isar ve infak ne demek ?

İsar ve İnfak Ne Demek? Tarihsel Bir Perspektiften Anlam ve Toplumsal Değişim

Bir tarihçi olarak geçmişi anlamak, sadece eski olayları öğrenmek değil; aynı zamanda bu olayların günümüzle kurduğu paralellikleri görmek ve geçmişin bize söylediklerini dinlemektir. Tarih, yalnızca eskiye ait bir bilgi yığını değil, yaşadığımız dünyayı anlamamıza yardımcı olacak çok sayıda öğreti sunan bir aynadır. Bugün, özellikle toplumsal değerler, yardımlaşma ve dayanışma bağlamında, “isar” ve “infak” kavramlarının tarihsel süreçteki anlamını ele alacağız. Bu kavramlar, yalnızca dünün insanlarına ait bir anlayış değil, günümüz dünyasında da büyük bir öneme sahip. Gelin, bu iki kavramın geçmişten bugüne nasıl bir evrim geçirdiğini birlikte keşfedelim.

İsar: Fedakârlığın Tarihsel Yüzü

İsar kelimesi, Arapça kökenli olup, bir kişinin kendi ihtiyaçları ve çıkarları pahasına başkalarına yardımda bulunması anlamına gelir. Ancak bu kavram, sadece bir “yardım etme” eylemi değildir; aynı zamanda fedakârlığı ve başkaları için özveride bulunmayı ifade eder. İsar, bir kişinin sahip olduğu mallarından, rahatlıklarından ve zamanlarından feragat ederek, toplumsal bir sorumluluk hissetmesiyle şekillenir.

Tarihsel olarak, özellikle İslam medeniyetlerinde, ısar önemli bir erdem olarak kabul edilmiştir. Bu kavram, toplumların birbirlerine olan bağlılıklarını, yardımlaşma anlayışlarını ve birlikte yaşama biçimlerini güçlendiren bir öğreti olarak öne çıkmıştır. Medine’de yaşayan Ensar, Peygamber Efendimiz’e (S.A.V.) ve göçmenlere (Muhacir) olan misafirperverlikleriyle tanınır ve bu toplumsal fedakârlık örneği, isarın en belirgin tarihsel örneklerinden birini oluşturur. Ensar, kendi evlerinden feragat edip, göçmenlere (Muhacir) evlerini ve mallarını açarak, gerçekten de isar pratiğini hayata geçirmiştir.

İsarın Kırılma Noktası: Modern Dünyada Bireyselcilik

Ancak zamanla, toplumsal yapılar değişti ve bireyselcilik ön plana çıkmaya başladı. Özellikle sanayileşme, kapitalizm ve modernleşme süreçleri, bireysel başarıyı ve çıkarı daha değerli kıldı. Bu, isarın anlamını da dönüştürmüştür. Günümüz toplumlarında bireyler, genellikle kendi ihtiyaçları ve çıkarları doğrultusunda hareket etmekte, toplumsal sorumlulukları yerine getirme konusunda daha mesafeli bir tutum sergileyebilmektedirler. Fakat buna rağmen, isar hala bazı toplumsal kesimlerde, özellikle geleneksel topluluklarda, önemli bir erdem olarak yaşatılmaktadır.

İnfak: Toplumsal Dayanışma ve Paylaşma

İnfak, maddi yardımda bulunmak anlamına gelir ve genellikle ihtiyaç sahiplerine mal, para veya diğer kaynakların verilmesiyle ilişkilendirilir. İslam kültüründe infak, sadece sadaka vermek değil, aynı zamanda başkalarının yaşam kalitesini yükseltmek için yapılan her türlü maddi yardımı içerir. Bu anlamda infak, bir toplumun içinde yardımlaşma ve dayanışmanın temelini oluşturan önemli bir öğedir.

Tarihe baktığımızda, infak uygulamalarının kökeni, insanlık tarihinin ilk dönemlerine kadar uzanır. Antik toplumlar, özellikle kölelik sistemlerinin ve sınıf ayrımlarının belirgin olduğu toplumlarda, zenginlerin fakirlere yardım etmesi beklenen bir görevdi. Zaman içinde bu yardım biçimleri, toplumların sosyal yapısına göre şekil almış ve farklı kültürlerde kendine yer bulmuştur. Ortaçağda, Hristiyanlıkta olduğu gibi, infak sadece bir dini vecibe olarak kabul edilmekle kalmaz, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olarak da görülürdü.

İnfak ve Toplumsal Değişim

Ancak, infakın tarihsel süreci, sadece yardımlaşma anlayışındaki değişimle sınırlı değildir. Endüstrileşme ve modernleşme ile birlikte, devletler sosyal güvenlik sistemleri kurarak toplumsal dayanışma sorumluluğunu devletlere devretmişlerdir. Bu, bireysel infak pratiğinin yerini, devletin sosyal yardımlarının aldığı bir döneme işaret eder. Ancak günümüzde özellikle sivil toplum kuruluşları, bireysel bağışçılık ve gönüllülük, infakın tekrar önem kazandığı bir alandır. İnsanlar, sadece parayla değil, zamanlarıyla, emekleriyle ve bilgileriyle de yardımda bulunmakta, toplumsal bağları güçlendirmeye çalışmaktadırlar.

Geçmişten Günümüze: Parallelikler ve Toplumsal Dönüşümler

Geçmişte olduğu gibi, günümüzde de isar ve infak kavramları, toplumsal yapıları ve bireylerin birbirleriyle olan ilişkilerini dönüştürmeye devam etmektedir. Bu iki kavram arasındaki ilişki, geçmişin toplumlarından günümüze kadar kesintisiz bir şekilde insanları birbirine bağlayan, toplumsal dayanışmanın ve yardımlaşmanın temel taşları olarak varlığını sürdürmektedir. Bugün, infakın sadece maddî yardımda bulunmak değil, aynı zamanda sosyal adalet, eşitlik ve dayanışma gibi daha geniş kavramlarla ilişkili olduğu söylenebilir.

Bu noktada, geçmişten bugüne kadar isar ve infak uygulamalarında yaşanan dönüşüm, insanın toplum içindeki yerini, sorumluluklarını ve birbirine duyduğu bağlılıklarını nasıl yeniden şekillendirdiğini anlamamıza yardımcı olabilir. İnsanlık tarihindeki bu pratikler, toplumsal yapıları daha dayanışmacı hale getirmeyi amaçlamışken, günümüzde ise bireysel ve toplumsal sorumluluklar arasında bir denge kurmayı hedeflemektedir.

Sonuç: Yardımlaşma ve Dayanışma Gelecekte Ne Anlama Gelecek?

İisar ve infak, yalnızca geçmişin toplumsal yapılarında değil, günümüzün hızlı değişen dünyasında da önemli bir yer tutmaktadır. Toplumsal dönüşüm, bu kavramları yeni bir biçimde yorumlamamıza olanak tanımaktadır. Gelecekte, bu kavramların daha kapsamlı ve daha katılımcı bir şekilde toplumları birbirine bağlayacak şekilde evrilmesi beklenebilir. Bu dönüşüm, bizi geçmişten günümüze bir köprü kurmaya davet ediyor.

8 Yorum

  1. Şeyda Şeyda

    Dinî-ahlâkî bir terim olarak genellikle “ Allah’ın hoşnutluğunu elde etme amacıyla kişinin kendi servetinden harcama yapması, muhtaçlara aynî ve nakdî yardımda bulunması ” demektir. Bu bakımdan infak, farz olan zekâtı ve gönüllü olarak yapılan her çeşit hayrı içermektedir. Kaynaklarda cömertliğin sehâ, cûd ve îsâr olarak başlıca üç derecesi bulunduğu belirtilir.

    • admin admin

      Şeyda! Sevgili katkı sağlayan kişi, fikirleriniz yazının akışını düzenleyerek onu daha etkili hale getirdi.

  2. Altan Altan

    Sözlükte “korkulu bir şeyi bilip sakınmak” anlamına gelen nezr (nizâre) kökünden türetilmiş olup “ korkulu bir şeyi haber vererek sakındırmak ” demektir. “Sevindirici haber verme” anlamındaki tebşîrin karşıtı olan inzâr dine davet yöntemlerinden biridir. Bunlardan birincisi olan fikhî sınıflandırmaya göre, infakın farz, vacip ve mendup türleri vardır.

    • admin admin

      Altan!

      Düşüncelerinizin bir kısmına uzak kalsam da teşekkür ederim.

  3. Koca Koca

    “ Esirgemeyip vermek, cömertçesine saçmak, bezl etmek .” şeklinde açıklayıp bunun kullanımı ile ilgili: ‘Îsâr-ı nukûd, îsâr -ı can, îsâr -ı em- vâl’14 örneklerini verir. Îsâr-ı nukûd; parayı cömertçe harcamak, îsâr-ı can; canı feda etmek, îsâr-ı emval; malı cömertçe harcamak, demektir. Îsâr; ahlâki terim olarak “ bir kimsenin, kendisi ihtiyaç içinde bulunsa bile sahip olduğu imkânları başkalarının ihtiyacını karşılamak üzere kullanması, başkasının yararı için fedakârlıkta bulunması ” demektir.

    • admin admin

      Koca! Her fikrinize katılmasam da katkınız için teşekkür ederim.

  4. Aysel Aysel

    Peygamber’in hadislerinde zekât, fıtır sadakası, kefaret ve adak gibi malî ibadetler dışında akrabalık bağlarını canlı tutmak, borçluya mühlet vermek, güzel söz söylemek, yoldan eziyet veren şeyleri kaldırmak, birine yol göstermek, selam vermek ve verilen selamı almak, tebessüm etmek gibi manevi yardımlar da infak … Îsâr, insanın kendi derdini, sıkıntısını unutup başkalarının derdine deva olmaya çalışmasıdır .

    • admin admin

      Aysel!

      Katkınız yazının ciddiyetini artırdı.

Şeyda için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort deneme bonusu veren siteler 2025
Sitemap
https://grandopera.bet/ilbetgir.netbetexper girişbetexper yeni girişsplash